Daha iyi bir deneyim için yeni TRT İzle mobil uygulamasını indirebilirsiniz.
Mutlu Oyuncak Dükkanı’na yeni bir arkadaş gelir. Cici şarkı söyleyememektedir. Ayşe Usta ve Mutlu Oyuncak Dükkanı Cici’nin yeniden şarkı söyleyebilmesi için elinden geleni yapar…
Ayşe Usta, tamir için yeni gelen oyuncak Alyanak ile sohbet etmektedir. Bu yeni misafir çok yeteneklidir, adeta bir komedyen gibi taklitler yapar...
Tüm kahramanlar sabah sporu için bahçede hazırlanırken Çilli’nin olmadığını fark ederler...
Birkaç oyuncak alt katta Ayşe ile birliktedir. Dışarıda hafiften kar atıştırmaktadır ve oyuncaklar kartopu oynamak için hazırdır. Fakat bir misafir gelir…
Elif yolda bozuk bir oyuncak bulmuştur, onu tamir etmesi için Ayşe Usta’ya bırakır. Ayşe Hurma adlı bu oyuncağı tamir eder ve diğer arkadaşlarının yanına götürür...
Ayşe, uyku öncesi oyuncaklara masal okumaktadır. Birkaç oyuncak battaniye altında biraz uykulu gözlerle dinlerken birkaçı da odadaki objelerle canlandırma yapıp eğlenirler...
Tüm kahramanlar sabah kahvaltısı için masadadır. Herkesin gözü Ayşe’nin üzerinde, bir an önce kahvaltısını bitirmesini bekler. Oyuncakların bir planı vardır...
Bahçede yakan top oynayan oyuncakların topu ağaca takılır. Topu düşürmek için ellerinden geleni yapan ekip başarısız olunca geriye kalan tek çözüm Kırıkdiş olur.
Atölyede oyuncak günüdür, kahramanlarımız en sevdiği oyuncaklarını getirecek ve birlikte oynayacaklardır. Fakat Çilli kendi oyuncağını bir türlü bulamaz...
Ayşe Usta ve kahramanlarımız taklit oyunu oynar. Bazıları ev aletlerini, bazıları da arkadaşlarının hareketlerini taklit eder. Dışarıdaki serçeler ise kahramanlarımızın oyunu bırakmasını sağlar.
Pofu top oynamak ister ama kimse yanaşmaz. Herkes başka işlerle ilgilenmektedir. Ayşe durumun farkına varır...
Çilli’ye göre birkaç tüyü eskisi kadar parlak değildir. Duygu sömürüsü yaparak Ayşe’yi bu birkaç tüye bakım yapmaya ikna eder. Bu sırada Elif dükkana gelir ve Çilli’yi bir film yıldızına benzetir.
Elif, okulda kitap kulübüne kabul edildiği için çok mutludur. Fakat evdeki kitaplarından bazılarını arkadaşlarıyla paylaşması gerekmektedir. Hangilerini seçeceği konusunda Ayşe’ye danışır.
Kıpır, zorlandığı bir olay, karşılaştığı bir sorun karşısında; emek harcamak yerine başkasına yaptırmayı huy edinmiştir. Zincirleme şekilde yapılan bir hazırlık sırasında yine bu yönteme başvurur.
Robi, her işi çok hızlı yapar, tüm arkadaşları onun bu özelliğine hayran kalır. Ancak zaman içinde görülür ki; yapılan işlerin hiçbiri tam değildir...
Çilli sabahtan beri durmadan yaptığı işleri abartmaktadır. Bir süre sonra arkadaşları durumdan rahatsız olmaya başlar ve oan bir ders vermek isterler.
Ayşe Usta, Pofu’ya bir müzik kutusu verir, yönergeleri izleyerek bakım yapmasını ister. Pofu bunun kolay olduğunu düşünür fakat Ayşe çıktıktan sonra yönerge kağıdını kaybeder…
Fistan oyun oynarken her şeyin sadece kendi istediği gibi olmasını istemektedir. Kendisi bu davranışının farkında olmasa da arkadaşları yavaş yavaş ondan uzaklaşmaktadır...
Pofu, kitap kulübünde okuduğu bir kitaptan etkilenmiş ve büyük bir hayalin peşine düşmüştür. Ama bir türlü özgüveninizi toplayamamaktadır.
Çilli, arkadaşları ile aralarında uyguladıkları "sıranı beklemelisin" kuralını saçma bulur. Ona göre "önce davranan kazanır" kuralı daha doğrudur, arkadaşlarını bunu uygulamaya ikna etmeye çalışır.
Cici, kitap kulübünde kitaplara bakarken bir Müzikli Tiyatro bulur ve arkadaşlarıyla bu oyunu oynamak ister. Fakat diğer roller onun için önemli değildir, Cici sadece kendisine odaklanır.
Kahvaltıdan sonra bayramlaşırlarken de hediyelerini verirler. Unuttuğu için bir hazırlık yapmayan Çilli bu duruma çok üzülür.
Ayşe Usta bir söz verdiğinde bunu gerçekleştirmek için büyük çaba sarf eder. Bu durum kahramanlarımızın dikkatini çekmiştir. Bu gerçekten önemli midir?
Kıpır, birkaç gündür bilimsel bir davranış olarak öğrendiği karşılaştırma yapmayı etrafındaki eşyalarda uygulanmaktadır. Fakat takdir gördüğü bu davranışını bir süre sonra abartır...
Mutlu Oyuncak Dükkanı’nın tüm kahramanları her şeyi savurganca kullanmaya başlamıştır. İsraf fark edilmeyecek gibi değildir. Bu büyük soruna müdahale eden Ayşe Usta olur...
Kahramanlarımız bahar temizliği diye bir şeyin varlığını kitaplardan öğrenir. Kendi aralarında iş bölümü yaparak bahar temizliğine girişirler. Bu eğlenceli süreçte iki araç bulurlar...
Elif Ayşe’ ye gece evde nasıl gölge oyun oynadığını anlatır. Çok merak eden Kıpır bu konuda araştırma yapmaya karar verir.
Elif bir sabah Ayşe öğretmenini gözlem ödevi verdiğini söyler. Bunu ilginç bulan Cici bir not defteri edinir ve her şeyi gözlemleyip kaydetmeye başlar.
Robi sınıflandırmanın ne demek olduğunu merak eder. Elif ve Ayşe’nin konuşmalarından öğrendiği kadarıyla olayları, işleri ve arkadaşlarını sınıflandırmaya başlar...
Elif, Ayşe Usta ya öğretmenlerinin sokaklarını kuşbakışı çizmeleri için ödev verdiğini söyler. Kuşbakışı kelimesi kahramanlarımızın çok hoşuna gitmiştir.
Elif, okulda beş duyu hakkında öğrendiklerinden bahsetmektedir. Kahramanlar bu ilginç bilgilerin peşine düşer.
Elif, Dükkâna uğradığında güvenli olan-olmayan durum ve eşyalar hakkındaki ödevinden bahseder. Kıpır bu konuda araştırmaya yapmaya ve evde tehlikeli durumların listesini çıkarmaya koyulur.
Elif elinde tohumlarla birlikte Ayşe’nin ziyaretine gelir. Tohum eklemenin inceliklerini ve sonuçlarını duyan kahramanlarımız bu yeniliği bahçede kullanmaya karar verir.
Elif, sabah ziyaretinde Ayşe’ ye şiirsel bir dille “güzel bir gün dileğinde bulunur” buna tanık olan Fistan bir şeyin farklı tonlarda söyleniş tarzının bile anlamını değiştirdiğinin farkına varır.
Elif, Ayşe’ye hayal kurmanın ne kadar eğlenceli ve güzel olabileceğinden bahsetmektedir. Fistan bunun üzerine düşününce gerçekten çok sık hayal kurduğunu ve eğlendiğini hatırlar.
Pofu kitaplıkta kitaplar arasından canlılar dünyası ile ilgili bir kitap seçer. Burada canlılarda gözle görünmeyen bir yapıdan, hücrelerden bahsetmektedir.
Kahramanlarımız balon ile yükseldikleri zaman gördükleri koruluğu çok merak etmektedirler. Ayşe den orada araştırma yapmak için izin isterler.
Kahramanlarımız korulukta farklı ağaç türlerinin yapraklarını toplamaya koyulurlar. Amaçları ellerinde bulunan şekilleri çizilmiş listeyi bir an önce tamamlamaktır.
Koruluğu keşfeden kahramanlarımız orada gece dolaşmanın son derece ilgi çekici olacağını düşünmektedir.
Korulukta yürüyüşe çıktıklarında ağaçların bir yüzeyinin yosun kaplı olduğunu farkederler. Ayşe onlara yönlerle ilgili bir kitap verir.
Kırk Diş son günlerde çok huzursuzdur. Hiçbir oyuna katılmamakta onları kovalayıp koşturmamaktadır.
Kahramanlarımız yeni bisikletlerini hevesle sürmektedir. Pofu’ nun en övündüğü şey kornasıdır. Yüksek sesi ve devamlı çalması etraftaki hayvanları ve arkadaşlarını rahatsız eder.
Elif, dedesini ziyarete gittiğinde kuş seslerini ve bu sesleri nasıl taklit edebileceğini öğrenmiştir. Bu yeteneğini heyecanla Ayşe Ustaya sergiler.
Kahramanlarımız koruluk yürüyüşü sonrasında eve döndüklerinde kaşınmaktadır.
Fistan arkadaşlarının hareketsiz olduğunu düşünmektedir. Gün içinde arkadaşlarını gözlemlediğinde bundan emin olur. Arkadaşlarını spor yapmaya davet eder.
Kahramanlarımız Serenderde buldukları bir kitaptan meyve veren bitkilerin farkına varırlar. Korulukta bu küçük bitkileri arayıp bulmaları onlar için güzel bir maceraya dönüşür.
Çilli titizliği bir kenara bırakmış, bunun yanında yapacağı işleri sürekli ertelemektedir. Bir süre sonra sadece kendi işlerini değil yapması gereken ortak görevlerini de ertelemeye başlar.
Oyun için tahta oyuncaklar üreten kahramanlarımız bunları renk renk boyamak istemektedir. Ancak boya kutularında sadece üç renk kalmıştır.
Robi bir sabah kalktığında herkes onda bir değişiklik olduğunun farkına varır. Robi kafiyeli konuşmayı bırakmıştır.
Kahramanlarımız kuralların sıkıcı ve gereksiz olduğunu düşünmektedir. Ayşe onları yeni bir oyun oynamaları konusunda ikna eder.
Kahramanlarımız, korulukta gezerken şimdiye kadar hiç karşılaşmadıkları kutulara rastlamışlardır. Üzerindeki işaretleri çizer ve kütüphanelerinden araştırırlar.
Kahramanlarımız korulukta bir gezi sırasında beğendikleri şekil şekil renk renk taşları toplamakta bir yandan da benzetme oyunu oynayarak eğlenmektedir.
Kahramanlarımız akasya ağaçlarından dönerek düşen tohumlara hayran kalırlar. Bu tohumların ne için böyle olduğu konusunu Ayşe Usta çok güzel açıklar.
Kahramanlarımız, Robi'nin kafiyeli konuşmasından esinlenerek ona hediye etmek üzere şiir kitaplarını araştırırlar.
Kahramanlarımızdan biri, Elif'in ziyareti sırasında söylediği bir kelimeyi duyar. İmece! Ayşe, imecenin ne demek olduğunu anlatır.
Kahramanlar birbirinden lezzetli kuru meyveler tatmaktadır. Kısa sürede tüm meyveler tüketilmiştir. Mevsim meyvelerinin kurutularak saklanması fikri hepsinin çok hoşuna gitmiştir.
Elif, Hurmayı tamir için atölyeye getirir. Öyküsünü ve karakterini hatırlamış oluruz. Artık tatsız şakalar yapmamaktadır. Ve buna çok dikkat etmektedir.
Elif, Ayşe'ye bir oyuncağı tamir etmesinde yardımcı olur. Sonuç gayet başarılıdır ve Elif çok mutlu olmuştur. Sevinçle boş zamanlarında gelip Ayşe'ye yardım etmek istediğini söyler.
Bu bölümde Hurma, kahramanlarımıza Elif'in ne kadar iyi bir oyun arkadaşı olduğunu anlatmaya çalışır. Kahramanlar, en sevdikleri oyunlar için (ip atlamak, saklambaç v.b) çeşitli düzenlemeler yaparlar.
Kahramanlar ve Elif ilk kez yalnız kalacaktır. Kahramanlar bu durumun üzerinde fazla durmaz. Oyun oynadıkları sırada bir kaza olur ve Robi'nin tekerlerinden biri arızalanır.
Arkadaşlarına göre hareketleri biraz daha kısıtlı olan Maviş, oyunlarda hakem olmaktan sıkılmıştır. Kendisinin de yarışabileceği büyük bir koşu hayal etmektedir.
Kahramanlarımız koruda masa tenisi oynamaktadır. Onlar farkında olmadan, kuş yuvasından düşen bir yumurta sepette duran topların arasına karışır.
Kahramanlarımız bahçenin küçük bir kısmında sebze yetiştirmeye başlamıştır. El birliğiyle düzenli olarak bahçenin bakımıyla ilgilenirler.
Elif'in gideceği koleksiyon sergisinden etkilenen kahramanlarımız hemen harekete geçer.
Elif'in ödevi sayesinde yeryüzündeki büyük kara parçalarına kıta denildiğini öğrenen kahramanlarımız, kendilerine çeşitli kıtalarda yaşayan canlıların maskelerini yapar.
Kahramanlarımız pikniğe gidecekleri için oldukça heyecanlıdır. Büyük bir neşe içinde hazırlıklar yapılır. Koruda oyunlar oynadıktan sonra sıra piknik yemeğine gelir.
Gece durmadan havlayan köpeğin sesi kahramanlarımızı uyandırır. Yeniden uykuları gelmeyince de birlikte masal okumaya başlarlar.
Elif'in küçük atarisi atölyede büyük bir heyecan yaratır. Bazıları daha önce görmedikleri bu oyuncaktan oldukça etkilenince ellerinden bir türlü düşmez olur.
Ayşe'nin verdiği bir kitaptan etkilenen Kıpır, yeni bir makine üzerine çalışmaktadır. Bu makine havanın nasıl olacağını tahmin etmektedir.
Elif deney ödevinin sonuncunda öğrendiği bilgiyi kullanarak küçük bir gösteri hazırlar. Gösteride çeşitli eşyaları hiç dokunmadan hareket ettirmektedir.