Kaydol’a tıklayarak Kullanım Koşulları’nı kabul etmiş olursun.
Kişisel verilerine dair bilgilerin yer aldığı Gizlilik Politikası ve Aydınlatma Metni’ni oku.
Daha iyi bir deneyim için yeni TRT İzle mobil uygulamasını indirebilirsiniz.
Herhangi bir bölüm yok!
Yaylaklarından, kışlaklarına göç eden Akça Obalılar, bir yandan eşyalarını toplamakta bir yandan da hayvanlarını süslemektedir...
Maysa, çadırdan çıkıp Kınalı’ya yaklaşmakta olan kurdu gördüğü sırada kangal koşarak gelir ve kurt kaçar...
Seslerinin yankılarının dağlardan geldiğini duyan çocuklar, daha güçlü seslere ulaşmak için dağlara yaklaşmaya karar verir ve yola koyulurlar…
Bulut, Kervanbaşı Kiraz’a hediye edebilmek için, Maysa’ya onun boncuk takılarından birini bozup Kiraz için yeni bir boncuktan kolye yapmak istediğini söyler. Fakat Maysa buna yanaşmaz...
Maysa, küçük olduğu için Günseli, Kiraz ve Çınar’la birlikte keklik yakalamaya gidememiştir. Gençler, Bulut’u da çağırırlar. Fakat Bulut onlarla gitmek istemez...
Maysa, Bulut’un daha önce gittikleri dağdaki mağaraya gizlendiğini biliyordur. Ona ekmek ve peynir götürür. Ama ağabeyini birlikte dönmeye bir türlü ikna edemez...
Gelen misafirin taşımalı eğitim sayesinde çocukların okulla buluşmasına vesile olacak öğretmen olduğu anlaşılır...
Çocuklar okuldan gelir, ellerinde renkli kartonlar vardır. Kışın neden koyu renk giyilmesi gerektiğini ve gökkuşağının nasıl oluştuğunu anlamaları için öğretmenleri onlara iki deney ödevi vermiştir.
Obadakiler bir ozanı bulmaları gerektiğinden bahsederler. Maysa hafta sonu tatilinin ne olduğunu öğrenir...
Kokunun kaynağı korktuğu zaman koku salan kokarcadır. Yavrusu yaralandığı için onu korumaya çalışmakta fakat her sakınmasında kendini biraz daha ele vermektedir...
Oba halkı bir yandan kaybolan Bora’yı bulmak için seferber olurken bir yandan da bebeğin çıkan ilk dişi için buğday hediği (diş buğdayı) kaynatırlar.
Maysa’nın ilk süt dişi düşmüştür. Fakat korkar bunu herkesten saklar. Durumu fark eden Dede, Maysa’ya bir hikayeyle, aslında diş düşmesinin daha da büyüdüğünün işareti olduğunu anlatır.
Kulaktan kulağa oyunu oynandığı sırada, değişen cümle herkesin gülmesine neden olur. Maysa bu gülüşmeler üzerine herkes kendine güldü sanır ve darılır...
Maysa’nın aklına takılan mesajın ne demek olduğudur. Günseli, mektuptan yola çıkarak mesajı anlatmaya çalışır fakat pek başarılı değildir. Maysa, düşünde Bulut’a mektup “attığını” görür.
Bulut, mağaranın dehlizine gitmek için Çınar’ı ikna etmeye çalışır fakat başarılı olamaz. Bu sefer de Maysa’dan yardım isteyen Bulut, ondan bilmediği bir bilgi öğrenir ve bu duruma çok şaşırır.
Maysa kızamık olmuştur ve arkadaşlarına bulaştırabileceği için okula gitmesine müsaade etmezler. Oysa o gün okulda Karlar Kraliçesi’nin masalını okuyacaklardır ve Maysa okula gitmeyi çok istiyordur.
İlk cemrenin düşmesiyle Akça Obalılarda göç etme ve bir köye yerleşme konusunda kararsızlıklar baş göstermiştir. Obadaki herkes bu karasızlık içerisindedir. Göç mü etmeli yoksa bir köye mi yerleşmeli?
Çocuklar yağmurun ardından oluşan gökkuşağına doğru koşmaya başlarlar ama bir türlü yaklaşamazlar. Kiraz, Maysa’ya Umay Ana’nın yeni doğan bebekleri korumak için gökkuşağından indiğini söyler...
Kervan hazırlanmış ve yaylaklarına doğru yola koyulmuştur. Bu kez kervanbaşı Günseli’dir. Fakat bir süre gittikten sonra, yollarına irili ufaklı kaya parçaları çıkar…
Maysa, babası ve dedesiyle tarlaya gitmeyi ister. Devran, tarlada Maysa’ya bütün kış biriktirdiği meyve çekirdeklerini verir. Maysa bunları eker ve tohumların yeşermesini bekler...
Maysa kayısı fidesini sularken; Bulut gelir ve ona yardım etmesini ister. Bulut, Maysa’yı koyunu gizlediği çalılığa götürür, koyunun hasta olup olmadığına bakmasını ister...
Çocuklar, dereye balık tutmaya gitmek için oltalarını hazırlamaktadır. Maysa, kancayı görünce bunun balıkların ağzını acıtacağını düşünerek keyfi kaçar. Günseli de ona ağla balık tutmayı önerir.
Akça Oba sakinleri artık unutulmaya yüz tutmuş, bir Yörük geleneği olan yoğurt yapımı için; baharın canlanışını simgeleyen Hıdırellez’in tan vaktinde otların üzerinden çiy toplamaktadır.
Maysa ve Bulut ağacın dallarına oturmuşlardır, Bulut uzaktaki kaleye gidebilmek için hangi yolu kullanmaları gerektiğini saptamaya çalışıyordur...
Çocuklar, ressamla birlikte resim yapmaktadır. Ressam ise karşısına model olarak Bulut’u almıştır. Bulut’un resmi bittiğinde çocuklar sonuçtan çok etkilenirler ve onun gibi resim yapmak isterler.
Maysa’nın gösterdiği yerde sadece kozalar vardır. Maysa, bunların kelebek olacağına anlam veremeden bakar. Akşam olup obaya döndüklerinde Ressam’ın çizdiği resimlere bakarlar...
Akça Obalılar, güllüğe gül toplamaya giderler. Gülü toplayıp dere kenarına gelmişler ve gül suyu ve reçel yapmaktadırlar. Bütün çocukların elleri gülün dikeninden çizik içinde kalmıştır...
Maysa’nın ailesi sahura kalkar. Davul sesi duyulur. Maysa, uyanır davul sesini saçma atılıyor sanar ve kurt indiğini düşünür. Güneş Ana, sahura kalktıklarını söyler. Peki ama sahur ne demektir?
Sabah, Maysa uyurken Devran kırmızı rugan ayakkabıyı onun başucuna bırakır. Obanın erkekleri bayram namazı için köye giderlerken, kadınlar ve genç kızlar da bayramın son hazırlıkları tamamlamaktadır.
Herkes, Erez’in gelişinden çok mutlu olsa da; Dede ondan uzak durmaktadır. Maysa aradaki bu mesafeyi kaldırmak için; mendilini ıslatır ve Dede’sine kuruyana kadar vakti olduğunu söyler...
Geleneksel yörük şenliği yapılmaktadır. Kilimler, ıstarlarda; heybeler, el işleri taşlarda sergilenmekte, kazanlar kaynamakta, ayranlar dağıtılmakta… Ve tabi ki yarışlar…
Perçem yıkanan çamaşırları asarken bir pantolonun cebinin yırtık olduğunu fark eder, fakat dikmeye üşenir. Dede, Devran’a Boncuk’u yıkaması gerektiğini söyler. Fakat Devran erteler...
Bulut ve Çınar kaybolduklarına aldırmamaya çalışmaktadırlar. Bora da gece karanlığında obayı bulamayacağına kanaat getirmiş ve uyuyup yolunu sabah aramaya karar vermiş, bir ağacın önüne kıvrılmıştır.
Bulut uçurtma yapmıştır ama koyunlar yüzünden yırtılır çok kızar bu duruma. Kiraz çeşitli nedenlerden dolayı bez bebeği yapamaz. Maysa küser Kiraz’a...
Maysa kedilerin kavga ettiğini zanneder koşar bir bakar ki kedi değil onlar. Koşarak obaya gider haber verir. Yaman dedeye gösterir onları. Onların tavus kuşu olduklarını görürler...
Maysa kırlangıçlara göç azığı yetiştirmek için kınalı ile koşar. Bir de ne görsün ağacı tüm yapraklarını dökmüş. Maysa dedesine haber vermeye gider dedesinin hasta olduğunu görür, üzülür.
Maysa bir grup karıncanın gözlemelerden düşen kırıntıları sırtlanarak taşıdıklarını görür. Düşten uyanan Maysa karıncaların azminden ve birbirleriyle olan uyumundan çok etkilenmiştir...
Yaman dede her kışlakta uğradıkları Hacı Yusuf’a uğrayacaklarını söyler. Maysa neden uzun yolu kullandıklarını söyler Yaman dede vefa borcu olduğunu söyler.
Maysa balık olmayı ister ama dede ona insan gibisi yok deyip balık olmanın zorluklarını anlatır o sırada köprüye gelirler ama köprü çok çürüktür, tamir etmek gerekir...
Akşam için obada herkes temsil çadırını hazırlamaya başlarlar. Perde acılır oyun başlar kuklalarla. Kiraz büyüdüğü için kuklaları Maysa’ya vermeye karar verir…
Kervan ilerlerken konak yerinde çuvalları unuttuklarını hatırlayan Perçem, Çınar’la Bulut’u gönderir. Kervan ilerlerken Bulut ile Çınar çok geride kalır. Yangın çıktığını görürler...
Bulut ve çocuklar bir rüzgar sesi gibi bir ses duyar o sese doğru giderken Yaman dede ile Perçem de onlarla giderler, değirmeni görünce şaşırırlar...
Obada vakit geçirirken birden müzikli at arabası görürler. Arabacı Başı panayırları olduğu için onları davet eder. Maysa gitmek ister Yaman dede “Yarın ola hayrola” der...
Diğer obalardan atlı gelir karşı obada aşık atışması olduğunu söylerler, Bora da katılmak ister. Davete icabet eder Yaman dede. O sırada Maysa ve Çınar ormanda kaybolurlar...
Yolculuk sırasında nehir yanından geçerler bir de ne görsünler, insanlar buraya çöplerini atmış. Maysa birilerinin eşyalarını düşürdüğünü zanneder nehire. Orada mola vermeye karar verirler...
Bir ağacın altında otururlarken bir kuşun yavrusuna uçmayı öğrettiğini görürler. Kiraz’ın kardeşi yürümediği için annesi endişelenir. Kiraz onu yürümesi için çalıştırır...
Bulut, Maysa, Çınar tarihi bir direk görürler. İçeri girdiklerinde bir çukura düşerler meğer orası tarihi eşyalarla doludur. Yaman dede gelir, kurtarır çocukları...
Tavuk Maysa’nın yumurta almasına izin vermez o anda dede gelir, tavuğun kuluçkada olduğunu söyler. “İnsan olsun hayvan olsun yavrusunu korumak ister annelik hakkı büyüktür” der.
Gece obanın hayvanları bir şeylerden ürkmüştür. Yaman dede bunun ne olduğunu anlamaya çalışır ama bulamaz. Sabah olunca tüm oba aramaya çıkar ama izlerin çok büyük olduğunu görürler...
Günseli kilim dokur Güneş ana çok beğenir ama Maysa ve Kiraz beğenmezler. Yaman dede “Bazen insanları eleştirmek kolaydır ama asıl olan ondaki güzelliği görüp yapıcı olmaktır.” der…
Bulut havutu kendisinin yapabileceğini söyler ama Devran kendisinin yapamayacağını püf noktası olduğunu söyler. Sabah Bulut tek başına yapmaya çalışır ama başaramaz.
Maysa rüya görür mikroplarla ilgili. Doktor hastaya bakar birkaç gün dinlenirse iyileşir der. Küçücük mikropların bizi hasta ettiğini her şeyi yıkayarak yememiz gerektiğini anlatırlar.
Kaval yanlışlıkla kırılır, akşam çalacağını bilen Bulut üzülür. Kavalı yapmaya çalışırlar. Yaptıkları kaval çalmaz, ses çıkmaz. Yaman dede bununla ilgili hikaye anlatır...
Yağmur başlar Bulut kepeneği almadığı için ıslanır. Kepeneği almadığı için pişman olur. Yaman dede “Elimizdeki bir şeyin değerini ona ihtiyacımız olduğunda daha iyi anlarız.” der, hikaye de anlatır.
Dede ormanda kekik toplarken izci kurdelesi bulur. Aniden çukura düşen birini görür Bulut. Bulut yardım eder iple çıkarır çocuğu. İzci olduğunu söyler, yolunu kaybetmiştir...
Karşı köyden biri gelir bir at aldığını, onu eğitmesini ister. Emanete sahip çıkacaklarını söyler, gönderir yolcuyu. Getirilen at çok hırçındır, kaçarak obayı dağıtır...
Koyunların yünlerini kırkmaktadır Bulut. Devran çok başarılı olduğunu söyler Bulut’un. Geriye kalanları Çınar’a öğretmek için Bulut anlatır. Bulut çok hızlı yaptığı için Çınar yapamaz...
Obanın yakınlarına bir hayvan bakıcısı arabası ile yerleşmiştir. Elektronik bir devre olan tasmayı bulurlar Devran ve Bulut. Devran tasma sayesinde kayıp hayvanları bulabileceklerini anlatır.
Maysa, Erez emminin çektiği fotoğrafları görür çok sevinir. Fotoğraf kendini küçük çıkardığı için bozuk der. Erez emmi fotoğraf makinası ne görürse onu çekmiştir der...
Yaman dede balı bir ayının aldığını anlar. Çığın altından kurtarırlar ayıyı. Bazı hayvanların kış uykusuna yattığını anlatır...