Köstebekgiller bir aydır Caner’in evindedir...

Köstan Amca, Köstebekya’dan gelmiştir...

Gölge, büyüyüp küçültebilen bir karışımla istediği her yere girebileceğini düşünür.

Pelin, Boyo’yu Caner’in elinden kurtarır.

Caner, kayıp köstebekgilleri bulmaya karar verir.

Caner kendine geldiğinde köstebekgillerle tanışır ve herkesten özür diler.

Gölge, küçük Pelin ve küçük Caner’e hayretle bakar.

Pelin, Caner ve köstebekgiller bilmeceyi çözmek için çalışırlar.

Köstebekgiller, Gölge’nin bilmeceyi aldığını görmüşlerdir...

Pelin, Caner ve köstebekgiller sonunda bilmeceyi çözmüştür.

Pelin ve Caner, hava durumunu yakından takip etmeye başlarlar.

Gölge, Boyo’yu bir sepete koyup dışarı çıkarır.

Köstebekgiller, Pelin ve Caner çam ağaçlarına giderler.

Pelin annesiyle birlikte yazlık evlerine doğru yola çıkmıştır.

Aslan, Caner ve Köstebekgiller yola çıkarlar...

Boyo’nun içinde olduğu araba hareket eder.

Pelin, Caner ve köstebekgiller, her yerde Kösteban’ı ararlar.

Ceyda’nın, Gölge’nin kötü biri olduğuna inanması gerekmektedir.

Herkes, Kösteban’ı kurtarmak için seferber olur.

Ceyda, kuyunun bir kanala bağlanıp bağlanmadığını sorar.

Köstebekgiller hafızasını yoklaması için Kösteban’a yardım etmeye çalışırlar.

Kösteban uyanır ve her şeyi hatırlamaya başlar.

Tabii ki madalyonu alan Gölge’dir...

Çocuklar, Gölge'nin bir bitkiye dönüştüğünü görürler,

Kösteban, saraydan meşale çiçeği ile birlikte çıkar.

Meşale çiçeğini kullanarak karışımı yeniden yaparlar...

Tatil bitmiş, Pelin ve Caner evlerine dönmüştür.

Mektupta, köstebeklerin Köstebekya’ya giremedikleri yazmaktadır.

Köstan; suda, karada ve havada giden bir araçtan bahseder.

Köstan'ın mektubunda aracı yapmak için gerekli olan malzemeden bahsedilir.

Tüm gece süren kazının ardından Boyo ile Kösteban yeryüzüne çıkarlar.

Sonunda olan olur ve köpek, çadırın içinden Kösteban’ı dışarı çeker...

Profesör, mektuba göre aracın ilk parçasını hazırlar.

Köstebek anne telaşla gelip Bebi’nin kaybolduğunu söyler.

Boğazına kadar çamura batmak profesör için tam bir kabustur

Yeniden çalışmalara başlamak için hep birlikte garaja giderler...

Caner ve Pelin, profesörün Köstebüs’ü bitirdiğini görür.

Köstebüs’ü çalıştırmak için bütün her şeyi denerler ama başaramazlar.

Boyo, Kösteban ve profesör en saf gümüşün bulunduğu mağaraya gelmişlerdir.

Müjde, gizli hayranını bulmak için çalışmalara başlar.

Köstan, mektupta yer altında bulunan bir labirentten bahseder.

Süslü, köprünün karşı kıyısında Boyo’yu görür...

Boyo, Süslü’yü kurtarmayı başarır...

Müjde, güzel ve şirin bir dükkan görür...

Boyo, kauçuk ağaçlarının arasında sıkışıp kalmıştır.

Profesör, sonunda Köstebüs’ü takdim eder...

Herkes köy evine tatile gider...

Toraman, güneşin doğmasıyla birlikte herkesi uyandırır.

Köstan, olanları anlatır. Köstebekya kayıptır!

Köstebekgiller evlerini yapmaya çalışırlar fakat Boyo ortalarda yoktur.

Toraman, herkesten gizli halı dokumaktadır.

Süslü, iplerin büyüdüğünü görünce olan biteni Caner’e söyler.

Toraman, Caner’in neler çevirdiğini merak etmektedir.

Köstebekgiller, Caner ve Aslan Köstebüs’ü almanın yollarını konuşurlar.

Toraman, çiftliğe köstebek getirdikleri için onlara çok kızar.

Köstan, çözmeleri gereken bir bilmece olduğunu söyler.

Son gün Ayçiçek ninenin doğum günüdür.

Caner'in annesi ve babası yurt dışından dönmüştür.

Çağlar, dünyanın diğer ucundan gelmiş ve çadırını bahçeye kurmuştur.

Caner ve köstebekgiller, Boyo ve Süslü’yü bulamadan eve dönerler.

Boyo ve Süslü kendilerini şimdiye dek görmedikleri bir dünyada bulurlar.

Sslü ve Boyo, dönme dolaptan halıyı almaya çalışırlar.

Bir sarsıntıyla yer parçalara ayrılır ve Süslü ile Boyo ayrı parçalar üzerinde kalırlar.

Boyo ve Süslü sıradaki bilmeceyi çözmek için atlıkarınca ile buzlar ülkesine gelmişlerdir.

Caner, Bebi’nin emziğinin ıspanakların içinden çıktığını görür.

Boyo ve Süslü kapıya gitmek üzere bir ipucu bulurlar...

Gürkan, araba ile Caner’i de alıp eve doğru gider...

Boyo ve Süslü sonunda kapıyı açmayı başarırlar.

Madalyon ve halı etkileşime geçtikten sonra beklenen olmaz...

Süslü, kar tanelerinin hareket etmediğini görür.

Bebi, uçan bir atkı üzerinde halinden memnun bahçeye çıkar.